E-ticaret, mal ve hizmetlerin elektronik teknolojiler aracılığıyla ticaretidir. Aynı kanallar üzerinden para veya veri transferini de ifade eder. Bu işleme elektronik veya çevrimiçi ticaret de denir.
Aslında nasıl çalışır?
Bir müşteri sipariş verdiğinde, web tarayıcısı e-ticaret web sitesini barındıran sunucuyla iletişim kurar. Siparişle ilgili veriler, sipariş yöneticisi olarak bilinen merkezi bir bilgisayara iletilir.
Bu veriler daha sonra envanter seviyelerini yöneten veritabanlarına, yani PayPal gibi uygulamaları kullanarak ödeme bilgilerini yöneten ticari bir sisteme iletilir. Son olarak, bilgiler sipariş yöneticisine geri iletilir. Bu, mağazanın envanterinin ve müşterinin bakiyesinin siparişi işlemek için yeterli olduğundan emin olmak için yapılır.
e-ticaret
Sipariş onaylandıktan sonra, sipariş yöneticisi mağazanın web sunucusunu bilgilendirir. Sipariş başarıyla işlendiğinde, müşteriye bir mesajla bildirim gönderilir. Sipariş yöneticisi daha sonra sipariş ayrıntılarını depoya veya sipariş karşılama departmanına gönderir. Bu noktada, müşteriye fiziksel/dijital ürünler gönderilebilir veya bir hizmete erişim sağlanabilir.
E-ticaret işlemlerinin gerçekleştiği platformlar arasında çevrimiçi pazar yerleri bulunur. Amazon gibi satıcılar bu platformlara kaydolur. Ayrıca, müşterilerin çevrimiçi mağaza altyapısını "kiralamalarına" olanak tanıyan hizmet olarak yazılım (SaaS) araçları veya şirketlerin kendi bünyesindeki geliştiricilerin yardımıyla yönettiği açık kaynaklı araçlar da bulunur.
E-ticaret Türleri, B2C (İşletmeden Tüketiciye)
Bir e-ticaret işine başlıyorsanız, büyük olasılıkla üç ana kategoriden en az birine girersiniz: B2C, B2B ve C2C. Bunların her birinin ve daha az yaygın olan diğerlerinin kendine özgü avantajları ve zorlukları vardır, ancak birçok şirket birden fazla kategoride faaliyet gösterir.
B2C (İşletmeden Tüketiciye) işletmeler doğrudan son kullanıcılarına satış yapar. Giyimden ev eşyalarına ve eğlenceye kadar bir tüketici olarak çevrimiçi satın aldığınız her şey bir B2C işleminin parçasıdır.
E-ticaret
B2C satın alma karar süreci, özellikle düşük değerli ürünler için, işletmeler arası (B2B) satın alımlara göre çok daha kısadır. Bu daha kısa satış döngüsü sayesinde, B2C işletmeleri genellikle bir satışı tamamlamak için pazarlamaya daha az harcama yapar. Ayrıca, B2B rakiplerine göre daha düşük ortalama sipariş değerlerine ve daha az tekrarlayan siparişe sahiptirler.
B2C hem ürünleri hem de hizmetleri kapsar. B2C yenilikçileri, müşterilerine doğrudan satış yapmak ve hayatlarını kolaylaştırmak için mobil uygulamalar, yerel reklamcılık ve yeniden pazarlama gibi teknolojileri kullanmıştır.
B2B (İşletmeden İşletmeye)
B2B iş modelinde, bir işletme ürün veya hizmetini başka bir işletmeye satar. Bazen alıcı son kullanıcıdır, ancak genellikle alıcı tüketiciye yeniden satış yapar. B2B işlemleri genellikle daha uzun bir satış döngüsüne sahip olsa da, daha yüksek sipariş değerleri ve daha fazla tekrarlanan satın alma sağlar.
Son dönemdeki B2B yenilikçileri, katalog ve sipariş formlarını e-ticaret vitrinleriyle değiştirerek ve niş pazarlarda hedeflemeyi iyileştirerek ilerleme kaydetti.
2021'de, B2B alıcılarının %60'ı Y kuşağındandı; bu sayı 2012'deki sayının neredeyse iki katı. Gençler iş yapmaya başladıkları yaşa girerken, çevrimiçi B2B satışları giderek daha önemli hale geliyor.
B2B2C (İşletmeden İşletmeye ve Tüketiciye)
B2B2C, İşletmeden İşletmeye ve Tüketiciye anlamına gelir. Bu, bir şirketin ürün veya hizmetini başka bir kuruluşla ortaklaşa bir son müşteriye sattığı bir e-ticaret iş modelidir.
Bir ürünü beyaz etiketlemenin aksine, bir şirket bir ürünü kendi markasıymış gibi sunmak için yeniden markaladığında, son müşteri orijinal şirketten bir ürün satın aldığını veya bir hizmet kullandığını anlar.
B2G (İşletmeden Devlete)
B2G, bir işletmenin ürünlerini devlet kurumlarına veya kamu idarelerine (yerel, ilçe ve diğer türler) sattığı ve sunduğu bir e-ticaret modelidir. Bu model, devlet ihalelerine başarıyla katılmaya dayanır. Devlet kurumları genellikle bir teklif çağrısı yayınlar ve e-ticaret işletmeleri bu projeler için ihalelere katılmak zorundadır.
Daha güvenli bir iş modeli olmasına rağmen, B2G diğer işletmelerden veya tüketicilerden farklıdır. Devlet kurumlarının bürokratik yapısı genellikle çok daha yavaş bir tempoya yol açar. Bu durum potansiyel gelir akışlarını sınırlayabilir.
C2B (Tüketiciden İşletmeye)
C2B işletmesi, bireylerin şirketlere mal ve hizmet satmasına olanak tanır. Bu e-ticaret modelinde, bir web sitesi kullanıcıların yapılmasını istedikleri işleri yayınlamalarına olanak tanıyabilir. İşletmeler daha sonra bu fırsat için teklif verir. Ortak pazarlama hizmetleri de C2B olarak kabul edilir.
C2B e-ticaret modelinin rekabet avantajı, mal ve hizmetlerin fiyatlandırılmasında yatar. Bu yaklaşım, kullanıcıların kendi fiyatlarını belirlemelerine olanak tanır. Ayrıca, işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak için doğrudan rekabet etmelerine de olanak tanır. Son dönemdeki yenilikçiler, ürünlerini tanıtmak için şirketleri sosyal medya fenomenleriyle buluşturmak amacıyla bu modeli yaratıcı yollarla kullanmaktadır.
Sosyal medyanın iş dünyasını nasıl değiştirdiği hakkında daha fazla bilgi edinmek için BURAYA TIKLAYIN.
D2C (Doğrudan Tüketiciye).
Doğrudan tüketiciye satış yapan bir işletme, kendi ürününü doğrudan son müşterilerine satar. Bu işlem, toptancılar veya online perakendeciler gibi üçüncü tarafların yardımı olmadan gerçekleştirilir. B2B2C gibi diğer e-ticaret modellerinin aksine, tüketici ve işletme arasında aracı yoktur.
e-ticaret
C2C (Tüketiciden tüketiciye).
Bazen online pazar yerleri olarak da adlandırılan C2C e-ticaret işletmeleri, tüketicileri birbirine bağlar. Amaç, mal ve hizmet alışverişi yapmak ve genellikle işlem ücreti veya listeleme ücreti alarak para kazanmaktır.
C2C işletmeleri, motive olmuş alıcı ve satıcıların yönlendirdiği kendi kendini sürdüren büyümeden faydalanır. Ancak, kalite kontrol ve teknoloji desteğiyle ilgili önemli bir zorlukla karşı karşıyadırlar. Craigslist, Walmart, Alibaba ve eBay gibi çevrimiçi işletmeler, internetin ilk dönemlerinde bu modele öncülük etmişlerdir.
E-ticaretin Avantajları
E-ticaretin en büyük avantajlarından biri erişilebilirliktir. Kesinti ve planlı bakımlar haricinde, e-ticaret siteleri haftanın 7 günü, günün 24 saati erişilebilirdir ve ziyaretçilerin istedikleri zaman gezinip alışveriş yapmalarına olanak tanır.
E-ticaret işletmelerinin diğer avantajları arasında siparişlerin işlenme hızı, geniş ürün yelpazesi ve erişim kolaylığı yer alır. Ürün sayfaları ve alışveriş sepetleri birkaç saniye veya daha kısa sürede yüklenir. Bir e-ticaret işlemi birkaç tıklamayla tamamlanabilir ve beş dakikadan kısa sürebilir. Bu aynı zamanda, hızlı tempolu çağımızda giderek daha sinir bozucu hale gelen mağazalarda sıra beklemeyi de ortadan kaldırır.
E-ticaret ayrıca markaların geniş bir ürün yelpazesi sunmalarına olanak tanır, çünkü mevcut her şeyi daha küçük, sınırlı ve düzenli bir alanda sergilemek zorunda kalmazlar. Web sitesi ziyaretçileri ürün kategorisi sayfalarına gerçek zamanlı olarak göz atabilirler. Çoğu durumda, ihtiyaç duydukları ürünleri/hizmetleri bulmak için bir anahtar kelime arama motoru da kullanabilirler. Bu, e-ticaret işletmelerini daha erişilebilir hale getirir.
Avantajlar bununla sınırlı değil. Bunlar arasında uluslararası erişim, daha düşük maliyetler, kişiselleştirme ve ürün önerileri yer alır. E-ticaret işletmeleri, kira, envanter ve kasiyer gibi fiziksel mağazaların maliyetlerinden kaçınır. Ancak, nakliye ve depolama maliyetleri olabilir.
E-ticaret siteleri, ziyaretçilerin gezinme, arama ve satın alma geçmişini izleme olanağı sunar. Bu bilgiler, iş akışını optimize etmek, işletmeyi büyütmek ve daha fazla kâr elde etmek için kesinlikle gereklidir.
E-ticaretin Dezavantajları
Müşteriler fiziksel bir mağazada bir soru veya sorunla karşılaşırlarsa, yardım için bir satış görevlisine, kasiyere veya mağaza müdürüne başvurabilirler. E-ticaret siteleri yalnızca belirli saatlerde destek sunabilir ve çevrimiçi destek seçeneklerinde gezinmek zor olabilir veya belirli bir soruyu yanıtlayamayabilir.
E-ticaret
Sınırlı ürün deneyimi. Bir web sayfasındaki görsellere bakmak, bir ürün hakkında iyi bir fikir verebilir, ancak bu, gitar çalmak, bir televizyonun görüntü kalitesini değerlendirmek veya bir gömlek ya da elbise denemek gibi ürünü ilk elden deneyimlemekten farklıdır. E-ticaret tüketicileri, bekledikleri gibi olmayan ve iade edilmesi gereken ürünler satın alabilirler. Bazı durumlarda, müşteri iade edilen ürünü perakendeciye geri göndermek için ödeme yapmak zorunda kalır.
Fiziksel bir mağazada, müşteriler ürün için ödeme yapar ve ürünü eve götürürler. E-ticarette ise ürünün teslim edilmesini beklemek zorundadırlar. Ertesi gün teslimat yaygınlaştıkça bu işlem için gereken süre azalsa da, teslimat anında gerçekleşmez.
Dolandırıcılık veya kimlik hırsızlığı riski vardır. Müşterilere çevrimiçi olarak sunulan ürünlerin sahte veya taklit versiyonlarını gönderen veya kredi kartı bilgilerini çalan siteler vardır. Yasal e-ticaret siteleri de risk taşır. Bir perakendecinin web sitesi hacklenirse, tüketicilerin kredi kartı bilgileri tekrar kötüye kullanılabilir. Bir veri ihlali, bir işletmenin itibarına da zarar verebilir.
Sonuç olarak, e-ticaret çok çeşitli fırsatlar sunar, ancak her yenilik gibi kendi risklerini de taşır. E-ticaret, dijitalleşme çağında bir işletmenin en güçlü silahı olabilir.